Marcin Masecki, Londra Kültür Evi, Sanat Atölyeleri binasının avlusunda, piyano başında. 12 Ağustos 2010, foto: Marek Dusza
Ekim 2014 tarihine kadar Polonyalı müzisyenler tarafından toplam altı sunumla tamamlanacak konserler serisi, Marcin Masecki’nin performansı ile başlıyor. Masecki’nin yanı sıra, Soniamiki, Drekoty, Mikrokolektyw, Szaza, Paula & Karol gibi isimlerin yer aldığı projeye dâhil olan Polonyalı müzisyenler, farklı müzik türleri arasındaki sınırları zorlayan keşiflere çıkıyor.
Marcin Masecki, caz gruplarıyla birlikte yaptığı kayıt ve performansların yanı sıra, yeni nesil müzisyenler arasında, en yaratıcı ve orijinal avangart ve pop müzik sanatçılarından biri olarak da bilinmeye başladı. Sanatçı, 21. yüzyılın ilk on yılına imzasını atan başarılı birçok proje ve grubun kurucusu veya kurucu ortağıdır. Sanatçı, solo performanslarına ek olarak, caz doğaçlamalarını avangart yaklaşımla birleştiren çok sayıda müzikal projenin yaratım sürecinde yer aldı. Bunlar arasında, Telewizor, Papierosy, TAQ, Wczasowicz Paweł ya da Masecki/Rogiński/Moretti üçlüsünü sayabiliriz.
Domenico Scarlatti (1685 - 1757), Roma ve Madrid’de çalışan İtalyan bir besteci ve aynı zamanda Johann Sebastian Bach’ın çağdaşlarından biriydi. Hafif ve neşeli bir tarzı olan İtalyan besteci Domenico Scarlatti’nin müziğinde Mozart’ın ilk ipuçları bulunabilir. Öldüğünde geriye 555 klavsen sonatı içeren, etkileyici bir yapıt bütünü bıraktı.
Marcin Masecki, Scarlatti sonatları üzerine çalışmasını şöyle anlatıyor:
“İçimde biriken entelektüel yoğunluğun aniden bir çıkış yolu bulduğunu, önümdeki müzik cümlesinin kayıtsız şartsız bir yapıçözümü yaşayarak alevlere büründüğünü ve sık sık tasasız bir doğaçlamaya dönüştüğünü gördüm. Bunu yaşarken kısa bir süre sonra özgün notalara dönüyordum. Hele bir keresinde, bu alev patlamalarından birini ‘duydum.’ Farkına varıp yazıya döktüm ve bu bir müzik olayı haline geldi. Ben bu iki dünyayı kendime özgü doğal bir yöntemle birleştiriyordum ve bunun belli bir değeri olabileceğini fark ettim: Klasik ve caz. Yapıçözümler yazılı müzikle ilgiliydi, ondan kaynaklanıyordu ve yapay bazı filtreler oluşturmuyordu. Tamamıyla onun özgün halinden yola çıkıyordu. Bir anlamda Scarlatti’nin yaratım sürecinin bir parçasıydı.”
2014 yılı boyunca Türkiye'de Polonya cazı etkinlikleri: Izmir Avrupa Caz Festivali
26 Mart 2014'teki konsere dair cazkolik.com'um yorumlarını buradan okuyabilirsiniz.
Turkiye.culture.pl sizler için konser fotoğraflarını derledi: