Alternatif 11:30 ‘VV - Vintage Villalar’
Eğer spor ve yapay göller pek sizin tarzınız değilse, size tam ters yönde ilerlemenizi öneririz. Doğu tarafındaki Lake Malta yerine, Sołacz’a doğru ilerleyin. Burası Polonya’nın en güzel villalarının olduğu bölge. Burası en başından bu yana seçkinler için planlanmış bir bölge, bu nedenle, binaların çoğunluğu 20. yüzyıl başlarında inşa edilmiş oldukça lüks villalar. Burası kesinlikle zamanın durduğu bir yer ve Poznan’ın diğer hızlı gelişmiş modern bölgeleriyle çok az benzerlik taşısa da, aşırı şık ve keyifli bir ortamla baş başa kalmak isterseniz, ideal bir yer. Ayrıca, Poznan’daki en güzel parklardan biri bu bölgede bulunuyor ve ismi de, tabii ki, Sołacki Park. İngiliz tarzı parkta kayıkla gezebileceğiniz çok güzel göletler bulunuyor. Oldukça sakin ve çekici bu parkı ilgi, alanınız ne olursa olsun, seveceğinize hiç şüphe yok.
13:30 ‘Porta Posnania’
Lake Malta’nın kuzey kıyısından ya da Sołacz’ın merkezinden, sizi tekrar şehir merkezine getirecek otobüslerden birine binebilirsiniz. Bu kez, sizi Ostrów Tumski’ye götüreceğiz (Katedral Ada olarak bir arkaik Polonya tarzı). Burası, Polonya devletinin kuruluşundaki ilk yerleşim yerlerinden biri ve aynı zamanda ilk metropolit katedralin kurulduğu yer. Porta Posnania, Ostrów Tumski keşfini daha heyecanlı hale getirmek için inşa edilmiş. Poznań Porta Posnania (Katedral Adası’nın tarihi miras merkezi) sıradışı bir tesis. Burası, Katedral Adası tarihini anlatmak için, multimedya ve interaktif aygıtlar kullanan ilk “tarihi miras tasvir eden” enstitü ve alanın tarihini oldukça geniş ve alışılmadık bir bağlamda anlatıyor.
Porta Posnania, fotoğraf: Łukasz Gdak / Porta Posnania izniyle
Porta Posnania, modern mimarisiyle de çarpıcı bir yer ve tüm bu özellikleri onu görmeyi gerekli kılıyor. Porta Posnania ziyaretinin (yaklaşık 2 saat) ardından, çok güzel, modern bir köprü üzerinden Cybina nehrinin karşısına geçip Katedral Adası’na girerek az önce öğrendiklerinizi bu kez gözlerinizle görebilirsiniz.
16:00 Akşam Yemeği Zamanı
Çok yürüdünüz; bu nedenle şimdi güzel bir yemek yemenin tam zamanı. Bunun için üç seçeneğininiz var, fakat hangisini tercih ederseniz edin, tavsiyelerden memnun kalacaksınız. İşte, Poznan mutfak kültürünü en iyi şekilde sunan üç mekan.
Dragon (Eski Şehir’deki ana pazar meydanının yakınında)
Dragon harika bir restoran, aynı zamanda her hafta önemli canlı performanslara ev sahipliği yapan bir müzik kulübü, kafe ve akşamları takılabileceğiniz bir bar. Labirent misli mimarisi ilk birkaç ziyaretinizde kaybolmanıza neden olabilir, ama bu aslında iyi yanı, çünkü burada vakit geçirmek oldukça keyifli. Üç katlı binada, ayrıca bir teras ve bir de veranda bulunuyor. Yavaş yemek kültürüne ve sezona uygun yemekler sunuluyor. Çoğunlukla yerellerin uğradığı bir mekan.
Papierówka
Burası sadece yemek sanatı değil, sanat da yapan bir restoran. Tüm yiyecekler imzalı ve fiks menü kesinlikle bulunmuyor. Papierówka, olgunlaşmamış elmaya verilen isim ve burada elma neredeyse her yerde var. Basit fakat lezzetli bir komposto ve günün elmalı yemeklerinden birini seçerek, yemeğinizden oldukça memnun kalabilirsiniz. Polonya dokunuşlu füzyon mutfağı oldukça çarpıcı.
Stołówka Meskalina
Poznan’ın mutfak haritasındaki yeni adreslerden ve bu makalede daha sonra okuyacağınız kulüp Meskalina’nın (Meskalin) kardeşi. Stołówka Meskalina (Stołówka Lehçe kantin anlamına geliyor) ünlü Nowy Theatre’ın alt katında yer alıyor ve dekorasyonu tiyatronun seçkin ortamı ile daha kulüp-vari rahat bir atmosferi harmanlıyor. Yemekler ise zevkten çıldırtan türden. Geleneksel Polonya mutfağının sıra dışı bileşimleri ve nefis malzemelerden oluşan bir menüsü var. Ayrıca, vejetaryenler ve veganlar için de harika bir restoran. Bir saatten sonra da, tıpkı Dragon gibi, bir müzik kulübüne dönüşüyor.
17:30 ‘Lofts’
Poznan’daki son uzun yürüyüşün ve şehrin alametifarikası haline gelmeye başlayan hangarları keşfetmenin zamanı geldi. Bu bölgede nereye giderseniz gidin, sıradışı bir şekilde, galeri, konser salonu veya küçük alışveriş mekanları olarak yenilenmiş fabrika ve dükkanlarla karşılaşacaksınız.
Bunların en büyüğü ve popüler olanı Stary Browar (Eski Bira Fabrikası). Burası şimdi bir alışveriş, sanat ve iş merkezi. Yatırımcısı Grażyna Kulczyk (Avrupa’nın en meşhur özel sanat koleksiyoncularından biri), sayesinde benzersiz bir özel alışveriş alanı ve sanat galerisi bulunuyor.
Grażyna Kulczyk ile ilişkili bir diğer hangar da Art Stations Foundation ana ofisi. Galeri Polonya’nın en ilginç galerilerinden birisi olarak gösteriliyor. Diğer iki hangar her gün açık değil, fakat zaman zaman (Malta Poznań Festival gibi) bazı büyük kültürel aktivitelere ev sahipliği yapıyor. Bunlar, Stara Rzeźnia (Eski Kasap) ve Stara Gazownia (Eski Gaz İşleri).
19:30 ‘Daha önce’
Bu son yürüyüşün ardından, muhtemelen biraz dinlenmek ve kendinizi akşama hazırlamak isteyeceksiniz. İşte şimdi, Berlin tarzı, kafe ve barlarıyla ünlü Taczaka caddesine gitme zamanı. Burada kesinlikle gitmenizi tavsiye edebileceğimiz yer Klubokawiarnia Nocna Kisielice ve onun gündüz versiyonu Taczaka 20. Burada, bulabileceğiniz en iyi kahveyi içebilirsiniz. Bira severler için ise Ministerstwo Browaru’yu (Bira Fabrikası Bakanlığı) tavsiye ederiz.
21:00 ‘Konser’
Poznań, müzik dolu bir kent. Bu nedenle, akşam programı için bir konsere gitmenizi öneriyoruz. Poznan, 2013 yılından bu yana Polonya’nın en büyük müzik gösterisine ev sahipliği yapıyor. Spring Break Showcase Festival, 3 gün süresince 6 mekanda yaklaşık 50 konseri kapsıyor. 2015 yılının ise en beklenen müzik olaylarından birisi.
Orada bulunduğunuz akşam gerçekleşen müzik etkinlikleri için SQ, Eskulap, Meskalina, Dragon, Pod Minogą ve CK Zamek’e bakmanızı öneriyoruz. Buralarda dünyanın ve Polonya müziğinin yıldızlarıyla karşılaşma olasılığınız çok yüksek.
23:00 ‘After-party’
Heyecanlı bir konser sonrası, arkadaşlarınızla takılabileceğiniz ve muhtemelen biraz daha içebileceğiniz bir yere gitmek istersiniz. Meskalina (Mescaline), Dragon ve SQ gibi kulüpler, her zaman bir ‘after-party’ düzenler. Bu nedenle, herhangi başka bir yere gitmenize gerek yok. Bunun dışında, Poznan’da daha fazla yer görmek için son şansınızı değerlendirerek, Opcja (Option) ya da Projekt LAB veya 8 bitów (8 bits) gibi ‘underground’ kulüplere gitmeyi tercih edebilirsiniz. Unutmayın, bu şehir Berlin’e 2,5 saat uzaklıkta. Bu nedenle, buradaki Tekno kültürü oldukça canlı ve Berlin’den gelen DJ’lerle karşılaşmak çok da süpriz değil.
İşte Poznan: Sevecen, vintage, güzel, modern, yenilikçi, canlı ve sanatçı. Çoğunu görmeye bir gün kesinlikle yeterli değil, ancak Polonya’ya gelip de buraya vakit ayırmamak da çok büyük hata. Gidin, söz veriyoruz çok seveceksiniz!
Yazan: Wojciech Oleksiak
Çeviren ve düzenleyen: Didem Bilgin