1. The Kurws
Muhtemelen şu anda Polonya’nın en enerjik rock grubu olan The Kurws garage ve punk müziğini New York doğumlu no wave ile harmanlıyor. Müzikleri tekdüze ve öngörülebilir olmaktan tamamen uzak. Benzersiz melodileri, gitar ve davula, bas klarnet ve tenor saksafonun eşlik etmesiyle hayat buluyor. Alışılmışın dışına çıkan kaset ve vinil plak kapakları karikatür sanatçısı Janek Koza tarafından yapılan illüstrasyonlardan oluşuyor. Çıkış albümleri Amerikan plak şirketi Bat Shit Records tarafından vinil plak olarak çıkarıldı ve ilk parti hemen satıldı.
2. The KDMS
Zaman zaman sanki daha henüz 1980li yıllarda New York’ta bir kulüpte çalmış gibi hissettiren ikili, diğer zamanlarda ise ya enstrümantal house yapıyor ya da nu disco’nun kirli, dijital seslerine yöneliyorlar. Kısacası, iş kulüp müziği türlerini karıştırmaya geldiğinde sınır tanımıyorlar. Kendilerini Culture.pl adresinden daha detaylı inceleyebilirsiniz.
3. Enchanted Hunters
Onların hülyalı akustik şarkıları, aynı anda hem Kuzey Amerikalı folk diva ve ozanlarını hem de Amerikan saykodelik gruplarını akla getiriyor. Müzikal minyatürlerinin düzenlemeleri –şarkıları genellikle 2 buçuk dakika, en uzunu ise yaklaşık 4 dakika civarında sürüyor- mütevazı ve imgeselken; bunu, büyülü ve masalsı bir hava sunarak müziklerinin atmosferini gerçekdışına dönüştüren flüte borçlular. Profillerini culture.pl’den inceleyebilirsiniz.
4. Ed Wood
Müzikal hiddet ve kir bir arada: yönlendirilmiş gitar, Kuba Ziołek’in melankolik, iniltili sesinden gelen uğultu ve mırıltılı yakarış. Ed Wood, Ziołek’in gruplarından sadece bir tanesi – aynı zamanda black metal çalıyor ve Stara Rzeka/Old River ile folk müzik yapıyor. Bunun yanı sıra Musevi mistizimden müzikal ilham alan T’ien Lai ile birlikte performansları bulunuyor. Ed Wood tek cümleyle Polonya müziğinin vahşi tarafını ortaya çıkarıyor.
5. Drekoty
Ola Rzepka, Magda Turłaj ve Zosz Chabiera, yabani enerjileri ve alışılmadık enstrüman seçimlerinde ısrarlı bir duruş sergiliyor. Albümlerinin kaydında kullandıkları Soviet Venta kilise orgu, akordu bozuk bir piyano, keman ve kanun benzeri bir müzik aleti olan zither buna verilebilecek bir kaç örnek. Dahası, özellikle renkli şarkı sözleri insanda Lehçe öğrenme isteği yaratıyor.
6. kIRk
Bu grup, deneysel müziğin annesi, dubstep ve grime türlerinin ustası Mary Anne Hobbs tarafından itinayla seçilerek kuruldu. Müziklerinde trompet, gramofon, sintisayzır, sampler kullanıyor ve doğaçlama yapıyorlar. Her ne kadar bunu öne çıkarmasalar da bu günlerde müzikleri hip-hop ve dub’a doğru yöneliyor.
7. Mikrokolektyw
Onların çağdaş caz motifleri, doğaçlama yaparken bir alt form yakalamaya çalışır. 15 senedir Chicago’da en rağbet gören hareketli müzik sahnelerinde çalan basçı ve besteci Joshua Abrams ile yakın işbirliği içerisindedirler. Efsanevi Delmark Records’dan plak çıkartan ilk Avrupalı grup olmaları gerçeği ise onlar için yeterli bir referans sayılır.
8. RSS B0YS
Çağdaş elektronik müzisyenleri arasında anonim kalmak üzerine bir eğilim bulunuyor - Burial and Drexciya arkasında bulunan isimler sadece bunlardan iki tanesi. RSS B0YS iddialara göre Afrika’ya yaptıkları bir seyahat sırasında tanışan bir diğer gizemli ikili. Tek bildiğimiz, kayıtlarını mik!musik plak şirketi için yaptıkları. Ağır, yoğun, ritmik müzikleri elektroya, bazen de house ve techno’ya doğru yöneliyor.
9. Napszykłat
Poznań’lı ikili (Robert Piernikowski and Marek Karolczyk) elektronika ve akustik hip-hop arasında yakaladıkları deneysel bir müzik yapıyorlar. Rahatsızlık verici müzikal doku, çeşitli stillerde rap performanslarıyla bir araya geliyor. Barcelona’daki Primavera Sound ve Teksas’ta gerçekleştirilen SXSW’daki canlı performansları seyirciyi oldukça etkiledi. En yeni yapımları Kultur Shock, “gürültülü batı kültürü ile tanımlanmamış orta ve doğu Avrupa arasında bir çarpış (...) Aşağılayıcı, synth uğultulu, plak cızırtılı, detone alan kayıtları ve belirsiz hip-hop dizeleri” olarak tanımlanıyor. Deneysel müzik ile hip-hop bütünleşmesinin atası olarak bilinen Dälek ile kaydettikleri bir de parçaları bulunuyor.
10. Warsaw Village Band
Grup, New York Times’ın deyişiyle yaratım sürecinde geleneksel Polonya müziğinden ilham alıyor “keskin vokaller, girift kemanlar, trans yankılar ve esrarengiz vurmalı sesler” ve tüm dünyanın global bir köy olduğunu ispatlıyor. Gruba diğer ilham verenler arasında Pakistanlı kavvali ustası Rahat Fateh Ali Khan, the Sex Pistols, Bob Marley ve yoik adı verilen geleneksel Sami şarkılarına caz ve rock entegre eden Norveçli müzisyen Mari Boine yer alıyor.
Yazan: Filip Lech
Çeviren ve düzenleyen: Didem Bilgin