Bugünlerde İstanbul’da tanıyan tanımayan herkesi kendi hakkında konuşturmayı başaran bir kişi sahne alıyor: Omar Souleyman. Omar Souleyman, Efes One Love Festival’in bu seneki önemli isimlerinden bir tanesi. Kariyerinin bir kısmını düğün müzisyeni olarak geçirmiş (halen arada düğünlere giden) Souleyman, temel olarak oryantal Doğu müziğini elektronik Batı müziği ile harmanlayan bir sanatçı. Dünya çapında çıkışını da Björk’ün Crystalline şarkısını elektro halayla harmanlayarak yaptı.
Bunun bir benzeri durum, Polonya’da ihtiyar gençleri dans ettirmek için gerçekleştiriliyor.
Gelenekleri devam ettirmeyi, güzelleştirerek satmayı bilen varsa, o da İtalyanlar! 60 yaşını geçtiğin halde elektronik müzikle halk dansı yapmak? Düzene tamamen aykırı!
Agenzia Dans Günleri’nin kurucularından Luca Pucci, Culture.pl’e verdiği röportajda şöyle söylüyor “Geleneksel danslarla elektronik müziğin buluşması iki dünyanın bir araya gelmesi demektir. Bu dans tamamen bu düzene aykırı.” Aynı üçlü ölçü tempoda adım atmak... Mazurka’nın belli bir çeşidi olan bu dansı yapanlar, tempoyu yakalamak zorunda. Elektronik vuruşlar, onların olgun kemiklerinden yankılanıp birbirleriyle uyum içindeki adımlarını daha da hızlanmasını sağlıyor. Culture.pl kameralarını bu sihrin gerçekleştiği yere götürüyor.
Luca Pucci ve Emanuele de Donno, mimar ve yıllardır sosyal birliktelik sağlayan sanat performansları yapan bir ikili. İhtiyar İtalyanları, Brezilya dansı samba, Arjantin dansı tango ve twist yapmak üzere bir araya getiriyorlar. Bir grup yaşı ilerlemiş Polonyalı da Agenzia Dans Günleri kapsamında DJ Filip Lech ritimleri eşliğinde Polka ve mazurkanın İtalyan bir versiyonunu seyirci karşısında sunmak üzere ciddi bir şekilde hazırlanıyor.
Filip Lech için geçkin yaştaki bu kişileri müzik konusunda ikna etmek biraz zor olmuş,
Atölyelere ilk geldiğimde, bana doğrudan ne tip kulüplerde ne tarz müzikler çaldığımı sordular ve şöyle bir tepki verdiler: “Ah! Hayır çok teşekkür ederiz ama bu hiç bize göre değil”. Bu kesinlikle doğru değil--kulüp müziği tüm bariyerleri aşabilir: ten rengi, cinsiyet, cinsi eğilim, politik görüş ve tabii ki, yaş. Atölyeyi düzenleyen Luca ve Emanuel’e birkaç şarkı önerdim ve içlerinden en canlı ve agresif olanları seçtiler. Burada kimse buna aldırmıyor.
Öte yandan atölye katılımcıları da çığır açıcı bu girişimden çok keyif aldı. Katılımcılardan biri şunları söylüyor,
İtalyan sanatçılarla yaptığımız bu atölyeyi en başından beri çok sevdim ve bu sadece dansı ve İtalya’yı seviyor olmamdan kaynaklanmıyor. Elektronik müzikle yapılan karışım gerçekten harika. Hızlı ritim ve dans şekli, yüksek konsantrasyon gerektiriyor. Bu yolla dans daha güçlü hale geliyor, doğaçlama omuz ve kalça hareketleri ve tamamen farklı yüz ifadeleri geliştiriyorsunuz.
Rengarenk kişiliklerle dolu bu grubun çalışmalarının sonucu 5 Aralık 2013 tarihinde Varşova’da sunuldu.
Atölyeler, Polonya Modern Sanat Vakfı tarafından düzenlendi ve Varşova şehri tarafından finanse edildi.
Yazan: AL,
Çeviren ve düzenleyen: Didem Bilgin & Serdar Paktin